1.
DİLEK-ŞART
KİPİNİN HİKÂYESİ
2.
GEREKLİLİK KİPİNİN HİKÂYESİ
I.
BELGİSİZ ZAMİRLER
"Televizyon seyretmekten hoşlanır mısınız?" diye
sordum.
"Eskiden seyrederdim."
dedi.
- Küçükken neler yapardınız?
- Ben küçükken suyla çok oynardım. Annemi
çok
yorardım. Meselâ, süt
içmezdim.
Yemeğime dik-
kat
etmezdim.
Ele avuca sığmazdım anlayacağınız.
- Hâlâ annenizi kızdırıyor musunuz?
- Anneme kalsa hâlâ onu dinlemiyormuşum.
Eğer böyle devam ederse beni cezalandıracakmış.
Ona göre yine kalvaltılarıma dikkat etmiyormuşum.
Beslenmeme
dikkat etmezsem hasta olurmuşum.
Hâlâ bebeğim yani.
- Eğer annenizi dinleseydiniz daha mı sağlıklı
olacaktınız?
- Anneme sorarsanız, evet. Aslında annem
haklı. Onu dinlemeliydim.
Yine
bir defasında Ulu-
dağ'a gitmiştik. Ben kendisinden kaymak
için
izin
is-
temiştim.
O,
bana
izin
vermemişti. Ben ısrar edince,
"Haydi git, kay." demişti. Ben de kayarken kolumu
kırmıştım. Eğer annemi dinleseydim kolum kırılma-
yacaktı.
O
gün babam anneme çok kızmıştı. Kork-
muştum. Kendi kendime söz vermiştim. Artık anne-
mi
dinleyecektim.
O
ne derse yapacaktım.
- Peki, sözünüzü tutuyor musunuz?
- Gayret ediyorum.
1.
DİLEK-ŞART KİPİNİN HİKÂYESİ
Kullanımı:
1.
Konuşan kimsenin, geçmiş zamandaki dileklerini, isteklerini şimdi anlatması, hikâye etmesi biçimidir.
2.
Konuşan kimsenin bir dileği, başka bir fiilin yapılmasına bağlayarak hikâye
etmesi,
anlatması biçimidir.
Eğer sınıfımı geçseydim, babam bana bisiklet alacaktı.
(Sınıfımı geçemedim. Babam bana bisiklet almadı.)